Ü
Y
E
L
İ
K

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine Karşı Ankara’da Miting Yaptık

Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine Karşı Ankara’da Miting Yaptık Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine Karşı Ankara’da Miting Yaptık
Büyük hak gasplarına yol açan  Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı çalışanların seslerini duyurabilmek, haklı taleplerini idareye iletebilmek amacıyla Anıtpark'ta düzenlenen mitinge Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, Genel Sekreter Derya Uğur, Dış İlişkiler ve Bilişim Sekreteri Ali Demir, şube ve temsilcilik yöneticileri ve üyeler katıldı. Genel Sağlık-İş’in yansıra sağlık meslek örgütleri ve sendikalar tarafından düzenlenen miting Türkiye'nin birçok şehrinden aile hekimlerinin katılımıyla gerçekleşti. Mitingde Genel Sağlık-İş adına konuşma yapan Dış İlişkiler ve Bilişim Sekreteri Ali Demir, kürsüden şunları söyledi: “Ülkemin dört bir yanından gelip hak arayan, hak kayıplarına direnip iş bırakan, yaşatmak için yaşamını hiçe sayan değerli sağlık emekçileri hepiniz hoş geldiniz. Hepinizi Genel Sağlık-İş adına bu onurlu duruşunuzdan dolayı saygıyla selamlıyorum. Bu pandemi sürecinde yaşamını yitiren tüm sağlık çalışanlarını saygıyla anıyorum. Aşırı iş yükü altında ezilen, özlük hakları gasledilen, fiziksel ya da sözel şiddete uğramadan geçirilen bir günü olmayan Aile Sağlığı Merkezi çalışanları yeni çıkacak yönetmelikte sorunlarına çözüm beklerken; gece yarısı yayınlanan nur topu gibi sömürmeye, susturmaya, cezalandırmaya yönelik bir yönetmelikle 1 Temmuz sabahına uyanmıştır. ASM çalışanları insanlık dışı bir çabayla, büyük bir özveriyle görevlerini yapmaktadır. Rutin poliklinik, bebek aşılamaları, rutin gebe ve lohusa takiplerini, gebe aşılamalarını, erişkin aşılamalarını, kanser taramalarını, mobil hizmetlerini, sağlık raporlarını, ölüm bildirim nöbetlerini, özellikli izlemlerini layıkıyla yerine getiren Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışanların iş yükü pandemiyle birlikte daha da artmıştır. Covid-19 aşılamalarında en büyük rolü yine Aile Sağlığı çalışanları üstlenmiştir. Aile Sağlığı Merkezlerinin hizmet vermediği hafta sonlarında ve resmî tatil günlerinde ülke genelindeki aşılama sayıları 150.000 ne kadar düşerken aile hekimliği birimlerinin açık olduğu günlerde bu sayı 1.5 milyonu aşmaktadır. Yetersiz sayıda personel ile bütün bu saydığımız işler yapmaya çalışan sağlık emekçileri, hak ettiği ilgiyi görememekte, pandemi sürecinde ek ödemeleri alma konusunda önlerine birçok şart konmaktadır. Ek ödeme “vereceğim, veriyorum” diyerek onlarca şarta bağlayıp onu da kuş çevirerek “verdim” diyen siyasi iktidar, insan aklıyla dalga geçmektedir. Her geçen gün sosyal ve özlük haklarınızın nasıl gasp edildiğini, her ortamda haykırıyoruz. Toplu iş görüşmeleri adı altında ortaya konan kandırmacanın artık bir tiyatroya dönüştüğünü tüm emekçilerin yıllardır resmi enflasyon oranındaki maaş artışlarına teslim edildiğini görüyoruz. Son yapılan TİS’de herkesin gözü önünde bir orta oyunu sergilenmiş, Aile Sağlığı Merkezi çalışanları için düzenlenen bu ceza yönetmeliği ,(yani sağlık emekçilerinin mali, özlük, sosyal hakları) gündeme dahi gelmemiştir. Görüşme masasında oturanların haklarımızı koruyamadığını, daha kötüsü korumak adına hiçbir kayda değer eylemin yapılmadığını, duruş sergilenmediğini üzülerek izliyoruz. Resmi enflasyon oranında ki zam kandırmacasıyla her geçen gün emekçilerin ücretinin daha çok eridiğini görüyoruz. Aile hekimliği sistemine geçilen ilk dönemde 5000 dolar civarında olan maaşların hızla eriyerek ortalama 1500 dolar civarına düştüğü görülmektedir. Cari giderler artık aile sağlığı biriminin giderlerini karşılayamaz hale gelmiştir. Sağlık sistemimizin ana unsuru haline getirilmesi gereken koruyucu sağlık hizmetlerinin amiral gemisi olan Aile sağlığı merkezleri, personel eksikliği yüzünden tıkanma noktasına gelmiştir. Buna birde pandemi koşullarının ağır koşulları eklendiğinde birinci basamak çalışanlarının tükenmişliği farklı bir boyut kazanmıştır. Son çıkarılan ücret yönetmeliği büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Mevcut hasta sayısı ve poliklinik yükü ile yapılması imkansız olan kronik hastalık takibi şartı adeta bir ücret kesintisi yönetmeliğine dönüşmüştür. Aile Sağlığı Merkezlerinde Çalışanların beyanda bulunmasını, açıklama yapmasını engelleyecek afaki cezalar gündeme gelmiştir. Ceza puanları üst düzeyde arttırılarak sözleşme feshi kolaylaştırılmıştır. Geçerli mazereti olsa bile, açıkça raporlu olsa dahi entegre birimdeki aile sağlığı merkezi çalışanları 5 nöbete gitmedikleri durumda sözleşmelerinin feshi ile karşı karşıya kalabileceklerdir. Yaklaşık iki yıldır her türlü şartta eksiksiz hizmet vermeye çalışan birinci basamak çalışanları bu yönetmelik ile adeta gözden çıkarılmışlardır. Daha ötesi siyasi iktidar, aldığı karar ve uygulamalarıyla halkımızın nitelikli sağlık hizmeti almasının önüne taş koymaktadır. Genel sağlık iş olarak kölelik sözleşmesinin ivedilikle geri çekilmesi konusunda siyasi iktidarı uyarmıştık ancak sesimize kulak veren olmadı. Genel Sağlık-İş çalışanların haklarını korumak adına yürütmenin durdurulması ve iptali için yargı yoluna başvurmuştur. Genel Sağlık-İş sonuna kadar da takipçisi olacaktır. Bugün bu alandan yetkililere bir kez çağrıda bulunuyoruz:
  • Derhal ifade özgürlüğünü engelleyen, sözleşme feshini kolaylaştıran, gözünü aile hekimleri ve aile sağlık çalışanlarının cebine diken bu ceza yönetmeliği geri çekilmelidir.
  • Ebesi olmayan aile hekimliği birimi kalmamalıdır. Yıllardır maliye bakanlığının kadro vermediği kandırmacası ile bu durum geçiştirildi. Bu pandemi döneminde bu kadrolar ivedilikle alınıp boş birim bırakılmamalıdır. Aile hekimliği birimlerinde görev yapan ebe arkadaşların ücretleri nüfustan bağımsız olmalı ve en az ilçe sağlık müdürlüğünde görev yapan sağlık çalışanı düzeyine getirilmelidir.
  • Ücret kaybı olmaksızın nüfuslar düşürülerek iş yükü azaltılmalıdır.
  • Sağlık çalışanlarına sınıf farkı olmaksızın kademeli ek gösterge artışı yapılmalıdır.
  • Döner sermaye, performans uygulamalarından vaz geçilmeli, yıllardır enflasyon oranında zam almaya mahkûm edilen tüm çalışanlara refah payı altında geçmiş kayıpları telafi edecek kalıcı maaş artışı sağlanmalıdır.
  • Sendikamızın hazırladığı etkin sağlıkta şiddet yasası en kısa zamanda çıkarılmalıdır.
  • Aile hekimliği sisteminde görev yapan tüm sağlık çalışanlarının ücret kesintisi yapılmaksızın yıllık izinlerini kullanmaları sağlanmalıdır.”
[gallery ids="10678,10683,10686,10677,10679,10680,10682,10681,10684,10685,10687"]