SÖKE DEVLET HASTANESİ’DEKİ
İHMALLER HASTALARIN HAYATINI TEHDİT EDEN BOYUTLARA ULAŞMIŞTIR!
Söke Devlet Hastanesi’nde
merkezi iklimlendirme sistemi sürekli bozulmaktadır. Uzun bir süredir
poliklinik servisleri ve ameliyathanelerde hastanenin soğutma sistemi
çalışmamaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın “Sağlık Kalite Standartları” kılavuzuna
göre ameliyathane sıcaklığı 20-23 °C olmalı, operasyon türüne ve ihtiyaca göre
18-26 °C arasında ayarlanabilmeli, bağıl nem ise en az %30, en çok %60
olmalıdır. Aydın’da Termometrelerin 44-45 dereceleri gösterdiği bu günlerde
27-28 derece sıcaklıklarda ameliyatların devam ettiği Söke Devlet Hastanesi’nde
hastaların sağlığı tehlikeye atılmaktadır. Hastane yönetimi, gerekli önlemi
almak için havaların daha fazla ısınmasını mı beklemektedir? Ya da hastanenin
ihmallerinden kaynaklı bir can kaybı yaşandıktan sonra mı gereken önlem
alınacaktır?
İklimlendirme sisteminin
tamiri ödenek ayrılamadığı için aylardır yapılamıyor. Dolaysıyla hastanenin
havalandırma sistemi devre dışı kaldığı için yurttaşlarımız hastane
enfeksiyonuna açık hale geliyor; yurttaş sağlığı tehlikeye atılıyor.
Sağlık hizmeti sunan bir
kurumda gerek yurttaş sağlığını gerek sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını
bu derece olumsuz etkileyen bir durum karşısında “ödenek yok” cevabı kabul
edilemez. Ödenek talebinin tasarruf tedbirleri çerçevesinde reddedildiğini
düşünmek dahi istemiyoruz. Ekonomide kötü yönetimin bedelini vatandaşımız
sağlığı ile ödememelidir.
Üstelik bu sorun sadece Söke
Devlet Hastane’nde yaşanmamaktadır; TÜSKA tarafından Sağlık Bakanı’nın bizzat
katıldığı bir programla akreditasyon alan Manisa Şehir Hastanesi’nde de benzer
eksiklikler gündemdedir. Hastanede çalışan sağlık emekçisi arkadaşlarımızın
aktardığı bilgilere göre Manisa Şehir Hastanesi’nde klimaların her yerde aktif
olarak çalışmadığı, kısmi bir şekilde faaliyette olduğu bilgisi bizlere
ulaşmıştır.
Sağlık Bakanı Kemal
Memişoğlu’nun da katıldığı bir programda Manisa Şehir Hastanesi, Türkiye Sağlık
Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü (TÜSKA) Hastane Akreditasyon
Programı kapsamında gerçekleştirilen denetim sonucu akredite edildi. Aynı
programda konuşan Sağlık Bakanı Memişoğlu ‘’En fazla Beş yıl içinde bütün
hastanelerimizde bu belge olacak. Özel, Kamu, şehir hastaneleri diye ayırmadan
hepsinde bu standarttı yakalayacağız.’’ demiş. Buradan Sağlık Bakanına
sesleniyoruz; ödenek yok denilerek kritik öneme sahip olan ameliyathaneleri
dahi soğutamıyorken nasıl olacak da bu belgeyi beş yıl içinde tüm hastanelerde
yaygın hale getireceksiniz? Yoksa her hastanede olacak dediğiniz belgenin
‘’standart’’ olarak sunduğu olanaklar çok mu düşük seviyede olacak?
Sağlık sistemini ranta dayalı
hale getiren şehir hastaneleri üzerinden bir yandan yandaş şirketlere milyar
dolarlar aktarılırken, bir yanda da ödenek yokluğu nedeniyle halk sağlığı
tehlikeye atılıyor. Siyasi iktidarın görevi; yandaş şirketlere para aktarmak
değil, vatandaşına nitelikli sağlık hizmeti sunmanın koşullarını yaratmak
olmalıdır.
Hastanelerimizdeki bu
eksikliklerin takipçisi olacağımızı ve eksikliklerin giderilmesi için her türlü
mücadeleyi vereceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.