1 Kasım’da yürürlüğe
konan “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına
Dair Yönetmeliği” protesto etmek amacıyla üçüncü kez yapılan ve 6-10 Ocak
tarihlerini kapsayan iş bırakmalarımızın ilk gününde tüm Türkiye genelinde
“eziyet yönetmeliği” olarak adlandırılan yönetmeliği protesto ettik. Sağlık Emek Meslek Örgütleri Ankara İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması
gerçekleştirirken, basın açıklamasına Sendikamız Genel Sağlık-İş Genel Başkanı
Dr. Derya Uğur, Genel Sekreter Veli Can Karabacak, Genel Hukuk ve TS Sekreteri
Yalçın Çiftçi ve Ankara İl Yönetimimiz katılım sağladı.
Ortak basın açıklamamız şu şekilde:
Meslek Onurumuz ve Halkın Sağlık Hakkı İçin Mücadeleye Devam Ediyoruz!
Sağlık Bakanı
geçtiğimiz günlerde “Sağlıkta Türkiye Yüzyılını Başlatacaklarını” duyurdu ancak
Türkiye sağlık ortamının sorunlarına karşı seyirci kalmaya devam ediyorlar.
44 haftadır Vergide
Adalet için, 10 haftadır ise Eziyet Yönetmeliğine karşı aile hekimleri,
hemşireler, ebeler, teknisyenler, sağlık memurları kısacası tüm sağlık
çalışanları olarak alanlardayız!
Kasım ayının ilk
haftasında üç gün, 2-6 Aralık tarihlerinde ise beş gün iş bıraktık. Sesimizi
duyurmak için Sağlık Bakanlığı’nın önüne kadar gittik ama kapı duvar!
Sağlık Bakanlığı
tarafından sorunlarımızın dinlenmesini ve birlikte çözüm yolları oluşturmayı
planlarken, bizi ve eylemlerimizi küçük gören tavırlarla karşılaştık.
Bizler; zorlu
koşullarda Birinci Basamakta halkın sağlığı için çalışırken, Bakanlık hekimlerin
mesleki özerkliğini yok eden, sağlık emekçilerinin iş ve gelir güvencesini
ortadan kaldıran “Eziyet Yönetmeliği”ni getirdi.
Yetmedi; çalışma
koşullarımızı daha da ağırlaştıran, birinci basamak sağlık ortamını tümden istikrarsızlaştıran
yasa teklifini de yıl bitmeden Meclise getirdi.
Sağlık Bakanlığı’nın
düzenlemeleri hem bizim meslek onurumuzu ve özlük haklarımızı, hem de halkımızın
sağlık hakkını hiçe sayıyor!
Henüz yeterli
bilimsel veriler bulunmayan geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT)
uygulamalarının aile hekimleri birimlerinde mesai dışında paralı olarak yapılmasının
önü açıldı. Bakanlık gerçekten halk sağlığını düşünseydi GETAT uygulamalarını
değil, birinci basamakta bilimsel koruyucu tıp uygulamalarını yaygınlaştırırdı.
Aile hekimliğinde
ücretsiz olarak verilen raporlar ücretli hale getirildi. Şimdiden uyarıyoruz;
sağlıkta şiddeti artıracak bu durumun mesuliyeti Bakanlıktadır. Aile hekimi
arkadaşlarımızı hastalarla karşı karşıya getirecek bu düzenleme birinci
basamakta istenmeyen olaylara neden olacaktır.
Bizler; nitelikli ve
ücretsiz sağlık hakkı talep ederken, bakanlık katkı ve katılım paylarını
artırıyor. Hastalarımız eğer daha az katkı payı ödemek istiyorsa 2. ve 3.
Basamak sağlık kuruluşuna aile hekimliğinden sevkle gitmesi gerekecektir.
Eziyet Yönetmeliği, 2. Ve 3. Basamağa yaptığı sevklerden dolayı aile hekimini
gelirini keserek cezalandırmaktadır. Bu durumda sevk isteyen hasta ile hekimler
yine karşı karşıya gelecektir. Sağlık Bakanlığı bizim de talep ettiğimiz sevk
zincirini hastalarla hekimleri karşı karşıya getirerek, hekimlerin kazancı
üzerinden kurmaya çalışmaktadır.
Bunları kabul
etmiyoruz!
Sağlık Bakanlığını
bir kez daha uyarıyoruz sorun yumağına dönüşmüş sağlık sistemini performansa
dayalı, bilimsel yaklaşımdan uzak, keyfi yönetmelikler ile düzeltemezsiniz.
Hekimlerin ve sağlık
emek örgütlerinin görüşlerini ve önerilerini dikkate almadan hiçbir sorunu
çözemezsiniz.
Kamusal bir hizmet
olan aile hekimliği kamuya ait mekânlarda sunulmalıdır.
Halkımıza nitelikli
bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman, ekipman ve olanak
sağlanmalıdır.
Koruyucu sağlık
hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye
kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde
artırılmalıdır.
Birinci basamakta
bilimselliği tartışmalı GETAT uygulamalarına son verilmelidir.
Aile Hekimliğinde
güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde
nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli; aşılama
ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir.
Aile hekimleri işveren
olmamalıdır!
Ebe ve hemşirelerin
maaş ve teşvik ödeme kriterleri mesleki sorumluluklarının dışında kriterlerden
oluşmakta iken, Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışan ebe hemşirelere ödenecek
ücret Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki
sorumluluklarına göre düzenlenmelidir.
Aile Sağlığı
Çalışanlarının kanun değişikliği gerektiren tavan ücreti katsayısı
artırılmalıdır.
Aile Sağlığı
Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerine emekliliğe
yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin
kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri
öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
Sağlıkta şiddeti
artıracak düzenlemeler değil, şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve
caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık
çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır
Ankara Diş Hekimleri
Odası (ADO)
Aile Hekimleri
Dernekleri Federasyonu (AHEF)
Aile Hekimliği
Çalışanları Sendikası (AHESEN)
Aile Sağlığı
Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF)
Ankara Aile Hekimliği
Derneği (ANKAHED)
Ankara Tabip Odası
(ATO)
Birinci Basamak
Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası (BDS)
Birlik Sağlık ve
Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası
Dev-Sağlık-İş
Genç Sağlık
Sendikası
Genel Sağlık ve
Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş)
Hekim Birliği,
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Hekim Birliği)
Hürriyet Sağlık ve
Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Hürriyet Sağlık Sen)
Sağlık Çalışanlarına
Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER)
Sağlık Hizmetleri
Sendikası (SAHİMSEN)
Sağlık ve Sosyal
Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)
Tüm Radyoloji
Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Türk Tabipleri
Birliği