Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100. yıl dönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını; ulus egemenliği ilkesine duyduğumuz bağlılıkla, büyük bir onur ve gururla kutluyoruz.
Ulusal birliği gerçekleştirmek, ulusal iradeyi egemen kılmak için yola çıkan Atatürk, “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.” sözleriyle kararlığını vurgulamıştır.
100 yıl önce TBMM açılırken, sadece yeni bir meclis değil, aynı zamanda yeni bir devlet kuruluyordu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nı yürütmüş, Cumhuriyet’i kurmuş, devrimlerin altyapısını oluşturmuş, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşması yönünde önemli yasalara imza atmıştır.
Bir asırlık tarihi boyunca TBMM, ulusal iradenin, ulusun elinden alınması çabası ile karşı karşıya kalmış ancak hiçbiri başarıya ulaşamamıştır. Ulusumuz; kendi iradesini yok sayanlara asla geçit vermemiştir, vermeyecektir. Ulusumuz; tam bağımsızlığına, üniter devlet yapısına yönelik her türlü girişimi başarısız kılacak kudrete sahiptir.
Ulusal egemenliğimizin 100. yıl coşkusunu, bütün dünyayı etkisi altına alan Covid 19 pandemisi bile gölgeleyemeyecektir. Pandemi ile mücadele için “evinde kalan” ulusumuz; törenlerle, şölenlerle olmasa da tek bir yürek olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlamaktadır. Kurtuluş savaşında zor koşullar altında büyük bir mücadele ve dayanışma ruhu ile destan yazan ulusumuz, içinde bulunduğumuz bu zor günleri de dayanışma içinde geride bırakacaktır. Ulusumuzu aydınlık yarınlara taşıyacak sağlık ordumuzun her bir ferdi, yüreğinde inanç ve bilimin ışığıyla salgına son verme kararlılığındadır.
Covid 19 pandemisi ile dünyanın büyük bir değişim ve dönüşüm sürecine evrilirken, siyasi olarak baskıcı ve totaliter rejimleri hayata geçirme fırsatçılığı içine girenler hiç şüphesiz olacaktır. Gaflet ve dalalet içinde demokrasi dışı eğilimlere ulusumuz fırsat vermeyecek, toplumsal dayanışma ve mücadele ruhu bu sınavdan da başarı ile çıkacaktır. Ulusumuz, bunu bir asır önce bu destanı yazanlara ve bu destanın emanet edildiği çocuklara borçludur.
Genel Sağlık-İş olarak Cumhuriyetimizin kurucusu ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, mücadele arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 100. yıl dönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz.
Zekiye Bacaksız
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), sağlık ve sosyal
hizmet iş kolunda görev yapan, kamu emekçilerinin haklarını korumak ve geliştirmek için örgütlü
mücadeleyi esas alan, demokratik ve bağımsız bir sendikadır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu çatısı
altında faaliyet gösteren sendikamız; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin insanca çalışma
koşullarına, insan onuruna yaraşır ücretlere ve güvenceli istihdama kavuşması için mücadele eder.
Her üyesini, sendikal ailenin eşit değerde bir parçası olarak gören Genel Sağlık-İş, üyelerinin
siyasi, kültürel, ekonomik ve demokratik hak ve menfaatlerini korumayı ve geliştirmeyi temel misyon
edinir.
Vizyonumuz
Genel Sağlık-İş, sağlık emekçilerinin güvenceli, liyakate dayalı, şiddetten uzak ve insan onuruna uygun koşullarda çalıştığı; yurttaşların ise bilimsel, eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ve parasız sağlık hizmetine erişebildiği bir sağlık sistemini tesis etmeyi hedefler.
Sendikamız, sadece sendikal hakları değil, aynı zamanda demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni, yurttaşların barış içinde yaşamasını, emek eksenli bir kamu yönetimi anlayışının egemen kılınmasını ve hukukun üstünlüğünü savunur. Bu bağlamda Genel Sağlık-İş, gerçek sendikacılığın ve toplumsal sorumluluğun güçlü bir temsilcisi olmayı vizyon edinmiştir.