Bugün Dr. Ersin Arslan’ın görevi başındayken hastasının yakını tarafından öldürülmesinin 9. yıl dönümü. İktidarın uyguladığı sağlık politikaları ile her geçen gün katlanarak artan şiddetin aramızdan aldığı sağlık çalışanlarını andığımız ve sağlıkta şiddete karşı tek çığlık olduğumuz bugün de hukuk devleti ilkelerini korumakla görevli olan bir Cumhuriyet Savcısı’nın bir hekime yönelik uyguladığı sözel ve psikolojik şiddeti kınıyoruz. HSYK’nun başlattığı soruşturmanın tarafsız ve objektif olarak yürütülmesini talep ediyoruz.
Büyük risk altında, zor çalışma koşullarda pandemi ile mücadele eden sağlık çalışanlarının sorunlarına bir de şiddet eklenmektedir. Sağlık çalışanları; cansiperane hizmet verirken kimi zaman hastasının yanına girmesi sağlık açısından sakıncalı olduğu için görmesine izin verilmeyen bir hasta yakını tarafından şiddete uğramakta kimi zaman ise, mesleğini etik dışı olarak güç unsuru olarak kullanmak isteyen bir savcının sözlü ve psikolojik şiddetine maruz kalmaktadır.
Bir Cumhuriyet savcısının sıra beklemeksizin muayene olma talebinin kabul edilmemesi üzerine bir hekimi kendisine hakaret ettiği iddiası ile gözaltına aldırma girişimi kamuoyuna yansımıştır. Hukuk uygulayıcıları bir ülkede o kadar önemli bir konumdadırlar ki adaletin tecellisini sağlarlar. Adaletin olmadığı yerde devletten, ülkeden, özgürlükten hak ve hukuktan bahsedilemez. İşte bu nedenle hukuk uygulayıcılarının her zaman hak, adalet ve vicdandan yana olmaları gerekmekte iken adaletin tecellisinde rol alan bir savcının makamından kaynaklanan yetkilerini şahsi hırsları için kullanması sağlık çalışanlarını derinden üzmüştür. Genel Sağlık-İş olarak, hangi mevki ve makamdan gelirse gelsin sağlıkta şiddete karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Pandemi sürecinde önce alkışladığınız, sonra çıkarlarınıza ters düştü diye ters kelepçe ile gözaltına aldırmak istediğiniz sağlık çalışanları, sadece “mesleklerine saygı” ve “güvenli bir çalışma ortamında” hizmet vermek istemektedir.
Tüm uyarılarımıza rağmen, sağlıkta şiddeti önlemek adına 15 Nisan 2020 tarihinde yürürlüğe giren ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'na eklenen maddelerden ibaret olan düzenleme hem caydırıcılık hem de uygulama çelişkileri nedeniyle işlevsiz kalmıştır. Sağlık çalışanlarına şiddet gösterenlere, yaşam ve sağlık hakkını engelleyenlere verilecek olan cezaların caydırıcı olabilmesi adına; sendikamızca hazırlanan Türk Ceza Kanunu’nda kamu kurum ve kuruluşlarında sağlık hizmeti sunanlara karşı işlenen bazı suçlara ilişkin özel düzenlemeler içeren Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı taslağı kanunlaştırılmalıdır.
Olağan dönemlerde bile kabul edilemez olan sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin; salgın ile mücadele sırasında dahi hem de bir kanun uygulayıcısı tarafından ortaya konuyor olması kaygı vericidir. Salgın ile mücadele sırasında sağlık çalışanlarının moral motivasyonunu bozacak hiçbir duruma göz yumulmamalıdır. Sağlık çalışanlarının tüm dikkatini salgınla mücadeleye verebilmesi adına siyasi iktidarı sağlık çalışanlarının sesine kulak vermeye çağırıyoruz.
Zekiye Bacaksız
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı
Ersin Arslan kimdir?
1982 doğumlu olan Ersin Arslan, Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 2006 yılında mezun oldu. Aynı yıl kazandığı Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim dalında uzmanlık eğitimini Ekim 2011’de tamamladı. Aralık 2011’de Gaziantep Av. Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde (Şimdiki adıyla Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi) mecburi hizmetine başladı.
Mecburi hizmetinin 4. ayında, 17 Nisan 2012 günü görevi başındayken, hasta yakınının bıçaklı saldırısı sonucunda yaşamını kaybetti. 18 Nisan’da cenaze törenine binlerce sağlık çalışanı ve halk katıldı.
Çalıştığı hastanenin adı 30 Nisan 2012 tarihinde “Dr Ersin Arslan Devlet Hastanesi” olarak değiştirildi.
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), sağlık ve sosyal
hizmet iş kolunda görev yapan, kamu emekçilerinin haklarını korumak ve geliştirmek için örgütlü
mücadeleyi esas alan, demokratik ve bağımsız bir sendikadır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu çatısı
altında faaliyet gösteren sendikamız; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin insanca çalışma
koşullarına, insan onuruna yaraşır ücretlere ve güvenceli istihdama kavuşması için mücadele eder.
Her üyesini, sendikal ailenin eşit değerde bir parçası olarak gören Genel Sağlık-İş, üyelerinin
siyasi, kültürel, ekonomik ve demokratik hak ve menfaatlerini korumayı ve geliştirmeyi temel misyon
edinir.
Vizyonumuz
Genel Sağlık-İş, sağlık emekçilerinin güvenceli, liyakate dayalı, şiddetten uzak ve insan onuruna uygun koşullarda çalıştığı; yurttaşların ise bilimsel, eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ve parasız sağlık hizmetine erişebildiği bir sağlık sistemini tesis etmeyi hedefler.
Sendikamız, sadece sendikal hakları değil, aynı zamanda demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni, yurttaşların barış içinde yaşamasını, emek eksenli bir kamu yönetimi anlayışının egemen kılınmasını ve hukukun üstünlüğünü savunur. Bu bağlamda Genel Sağlık-İş, gerçek sendikacılığın ve toplumsal sorumluluğun güçlü bir temsilcisi olmayı vizyon edinmiştir.