Kamu çalışanlarının Temmuzda alacakları % 5’lik zam, cebine girmeden Haziranda vergi dilimine gidecek.
Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre; kamu çalışanlarının, yılın başından itibaren elde ettikleri “gelir vergisi matrahına esas” gelirleri toplamı belli seviyelere ulaşınca, aylık ücretlerinden kesilen gelir vergisi oranı da artmaktadır. Kamu çalışanlarının aylık ücretlerinden Ocak ayında %15 oranında gelir vergisi kesilirken, ücret durumlarına göre yılın değişen aylarında bu oran % 20’ye çıkmaktadır. Bazı kamu çalışanları yıl içinde %27 oranındaki dilime de girmektedirler.
Siyasi iktidarın vergi tutarını düşük tutması nedeniyle kamu çalışanları, Haziran ayından itibaren yüzde 20’lik vergi dilimine girecek ve daha fazla vergi verecektir. Uygulanan gelir vergisi oranının yükselmesi, aylık net maaşının azalmasına yol açacak, kamu çalışanlarının Haziran ayında eline geçen ücret düşecektir.
2018 ve 2019 yıllarını kapsayan sözde toplu sözleşme görüşmesine göre 2019 Temmuz ayında devlet memurları %5 zam ve enflasyon farkı alacaktır. Kamu çalışanlarının ücretlerdeki artışlar, daha zam cebine girmeden artan vergiyle geri alınacaktır. Kamu çalışanlarının yarıdan fazlası sonbahar aylarında %27'lik vergi dilimine girecek, ücretler daha da eriyecektir.
Siyasi iktidar, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gerekirken, vergi yükünü kamu emekçilerinin omuzlarına yıkmaktadır. Sosyal devlet ilkesinin gereği yerine getirilmeli, vergi oranlarında artan oranlı tarifeden vazgeçilmeli, gelir vergisi dilimleri yeniden düzenlenmeli, adil gelir dağılımı sağlanmalıdır. Bütçe açığının kamu çalışanlarının sırtına vergi olarak yüklenmesi kabul edilemez.
Kamu sendikalarının sözde toplu sözleşme görüşmesi süreci yaklaşırken, kamu çalışanlarını yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm eden iktidarın işbirlikçisi yandaş sendikalar yine sahneye çıkacaktır. Yandaş sendikaların sahneleyeceği oyun yine aynı olacak, “mış” gibi pazarlıkla, fedakârlık yine çalışandan beklenecektir. Ekonomik kriz nedeni ile her geçen gün daha da ağırlaşan koşullarda yaşam mücadelesi veren kamu çalışanları, yandaş sendikaların imzalayacağı “ihanet sözleşmesini” kabul etmeyecektir.
Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini; insan onuruna yaraşır bir yaşam ve çalışma koşulları için Genel Sağlık-İş ile birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Zekiye Bacaksız
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), sağlık ve sosyal
hizmet iş kolunda görev yapan, kamu emekçilerinin haklarını korumak ve geliştirmek için örgütlü
mücadeleyi esas alan, demokratik ve bağımsız bir sendikadır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu çatısı
altında faaliyet gösteren sendikamız; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin insanca çalışma
koşullarına, insan onuruna yaraşır ücretlere ve güvenceli istihdama kavuşması için mücadele eder.
Her üyesini, sendikal ailenin eşit değerde bir parçası olarak gören Genel Sağlık-İş, üyelerinin
siyasi, kültürel, ekonomik ve demokratik hak ve menfaatlerini korumayı ve geliştirmeyi temel misyon
edinir.
Vizyonumuz
Genel Sağlık-İş, sağlık emekçilerinin güvenceli, liyakate dayalı, şiddetten uzak ve insan onuruna uygun koşullarda çalıştığı; yurttaşların ise bilimsel, eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ve parasız sağlık hizmetine erişebildiği bir sağlık sistemini tesis etmeyi hedefler.
Sendikamız, sadece sendikal hakları değil, aynı zamanda demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni, yurttaşların barış içinde yaşamasını, emek eksenli bir kamu yönetimi anlayışının egemen kılınmasını ve hukukun üstünlüğünü savunur. Bu bağlamda Genel Sağlık-İş, gerçek sendikacılığın ve toplumsal sorumluluğun güçlü bir temsilcisi olmayı vizyon edinmiştir.