Sendikamız Genel Sağlık-İş İzmir Şubesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi'nde sendikamız işyeri temsilcilerinin sürgüne gönderilmesini protesto etti. Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi'nde sendikamız Genel Sağlık-İş işyeri temsilcilerinin hukuksuz sürgününe dikkat çekmek için yapılan basın açıklaması polis engeli ile karşılaştı. Polis, İçişleri Bakanlığı'nın genelgesini gerekçe göstererek eylemde telefonlardan görüntüsü alınamayacağını da söyledi. Hastane girişinde yapılan basın açıklamasında Genel Sağlık-İş İzmir Şube Başkanı Tarık Doğan, Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Genel Sağlık-İş işyeri temsilcisi arkadaşlarının, geçici görevlendirme kisvesi altında sürgüne tabi tutulmasını protesto etmek için toplandıklarını ifade etti. Genel Sağlık-İş İzmir Şube Başkanı Doğan, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar’ın Yüksek Öğretim Kanunu’nun kendisine verdiği, ancak kamu yararına kullanmakla yükümlü olduğu takdir yetkisini, sopa olarak kullandığını kaydetti.  Doğan, Hotar’ın 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu, İdari Yargı kararları ve ilgili tebliğ ve genelgelere aykırı işlem yapma yoluna gittiğini söyledi. Sürgün edilen Murat Boran'ın hastanede tıbbi cihaz bakımından sorumlu olduğunu ve pandemi döneminde 3 kez karantinaya alındığını belirten Doğan, sürgüne gönderildiği Efes Meslek Yüksekokulu'nun sağlık hizmetiyle uzaktan yakından ilgisi olmadığının altını çizdi. Doğan, sürgüne gönderilen işyeri temsilcisi Hasan Kutluay'ın ise 60 yaşında olmanın getirdiği kronik hastalıklarla uğraşırken, halk arasında "Mermer Atölyesi" olarak anılan Torbalı Meslek Yüksekokulu’na sürgün edildiğine dikkat çekti. Doğan, sürgün kararının alındığı gün sosyal medya üzerinden başlattıkları eylem sonrası Genel Sağlık-İş Şube Yönetim Kurulu üyelerinden birinin de sindirme amacıyla sorgulandığını söyledi. Doğan şöyle konuştu: "AKP ile organik bağı olan, her fırsatta iktidar ve ona yakın çevrelerle aynı fotoğraf karesinde duran, tarafsız bağımsız ve özgür olması gereken 9 Eylül Üniversitesini, bilimin değil siyasetin ekseninde yöneten, ideolojik aidiyetinden taviz vermemek için kanunları dahi çiğnemekten geri durmayan Rektör Nükhet Hotar’ın, kendisine ve ait olduğu sömürü düzenine karşı, yükselmekte olan örgütlü mücadeleyi, bir tehdit olarak gördüğü için, çalışanlara gözdağı vermek yoluna gittiğini biliyoruz. Arkadaşlarımızı “sürgün ederek”, üniversitede sendikal mücadelenin önüne geçeceğini sanan, Rektör Nükhet Hotar ve temsil ettiği iktidara sesleniyoruz; bugün çiğnediğiniz hukuk yarın size lazım olacak! Hukukun bir hafızası vardır. Bugün olmasa bile yarın mutlaka yargılanacaksınız” [gallery ids="10634,10633,10631,10632"]