İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik başlattığı saldırılarla birlikte dünya kamuoyunun odağı bu bölgeye yönelirken Gazze’deki insani kriz derinleşmeye devam etmektedir. Uluslararası dikkat İran’a çevrilmiş fakat Gazze’de başta çocuklar olmak üzere milyonlarca insan temel sağlık hizmetlerinden ve yaşamsal ihtiyaçlardan yoksun bırakılmaktadır.
7 Ekim 2023’ten bu yana süren saldırılarda 55 binden fazla Filistinli yaşamını yitirmiş, 128 bini aşkın kişi yaralanmıştır. Bu süreçte yaklaşık 2 milyon insan yerinden edilmiştir; hastaneler, su kaynakları ve enerji altyapısı hedef alınmıştır. Sivil yaşamın temel dayanakları yok edilmiş ve bölge tam anlamı ile insani bir felakete sürüklenmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörünün geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, Gazze’deki sağlık sisteminin “endişe verici boyutta” olduğunu belirtmiştir. İnsanlık dramında yaşananlar göstermektedir ki sağlık sistemi tamamen çökmüştür; tıbbi malzemelerin yarısı tükenmiş ve elde kalan sınırlı malzemenin de çok kısa bir süre içinde tamamen biteceği öngörülmektedir. Bu tablo, hastanelerde ameliyatların yapılamamasına, yoğun bakım ünitelerinin işlevsiz hale gelmesine ve kronik hastalıklara sahip binlerce kişinin tedavisiz bırakılmasına neden olmaktadır. Sağlık çalışanları, temel ekipmanlardan yoksun bir şekilde, adeta imkansız koşullar altında hem kendi yaşamlarını sürdürme hem de başkalarının yaşamını kurtarma mücadelesi vermektedir.
Filistin Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 60 bin çocuk yetersiz beslenme nedeniyle ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Gıda ve ilaç girişinin engellenmesi, özellikle bebekler ve küçük yaştaki çocuklar için hayati tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Aşılama neredeyse tamamen durmuş; başta çocuk felci olmak üzere salgın hastalık riskleri her geçen gün artmaktadır.
İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına dikkatlerin çekilmesi, Gazze’de yaşanan insan hakları ihlallerinin ve özellikle çocukları hedef alan sağlık krizinin göz ardı edilmesine neden olmamalıdır.
Savaş bir insanlık suçudur ve emperyalist güçlerin çıkar kavgalarının sonucunu masum insanların ödemesi kabul edilemez. Uluslararası toplumun sessizliği; bir suç ortaklığıdır.
Bir halkın açlığa, susuzluğa, ilaçsızlığa ve ölüme terk edilmesi; soykırımın güncel adıdır.
Emperyalist çıkarlar uğruna dökülen her damla kanın sorumluluğu, sessiz kalan herkesin elindedir.
Gazze yanarken susanlar, çocuklar ölürken bakanlar, tarih önünde bunun hesabını verecek!
Biz susmayacağız!
Biz unutmayacağız!
Ve biz affetmeyeceğiz!