Amerika’nın İngiltere ve Fransa ile birlikte Suriye’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırı göstermiştir ki; emperyalist devletler Ortadoğu’daki petrol ve doğalgazı kontrol etmek için yeniden harekete geçmiştir.
Ortadoğu’da enerji kaynaklarına yönelik emperyalist hesaplar, sadece bölge ülkelerinin doğal zenginliklerine el koymak anlamına gelmemekte, aynı zamanda bu doğrultuda her türlü silahı kullanarak bölge insanlarını ölüm, korku ve geleceksizlik sarmalına mahkum etmektedir.
Ortadoğu bugün emperyalist devletlerarası bir çıkar savaşının arenasına dönüşmüşken; AKP iktidarı ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye yönelik saldırısına destek veren açıklamalar yapmıştır.
Ebedi Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Amerikalı gazeteci Marcosson'a verdiği röportajda Ortadoğu ile ilgili olarak 95 yıl önceden bugüne uyarıda bulunmuştur.
Atatürk, “Bir gün, cihan harbinden sonra Ortadoğu’da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı onların da hakkından gelecektir…” sözleri ile çağının ötesinde yaşayan, büyük bir devlet adamı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Emperyalizme karşı ulusal bir savaş veren ve kazandığı zafer ile tüm dünya devletlerine örnek olan Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi iktidarının, Suriye’nin toprak bütünlüğünü yok edecek böylesine bir emperyalist saldırıya alkış tutması kabul edilemez. Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik her türlü emperyalist tehdit, gün gelecek Türkiye’ye yönelecektir. Emperyalist devletlerin böl, parçala, yönet şeklinde uygulamaya koyduğu saldırgan politikalarına destek olunmamalıdır.
Demokrasinin, insan haklarının ve barışın en büyük düşmanı emperyalizmdir. Genel Sağlık-İş olarak Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik saldırıları kınıyor, sömürünün ve yoksulluğun olmadığı, barışın hakim olduğu bir dünya diliyoruz.
Zekiye Bacaksız
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), sağlık ve sosyal
hizmet iş kolunda görev yapan, kamu emekçilerinin haklarını korumak ve geliştirmek için örgütlü
mücadeleyi esas alan, demokratik ve bağımsız bir sendikadır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu çatısı
altında faaliyet gösteren sendikamız; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin insanca çalışma
koşullarına, insan onuruna yaraşır ücretlere ve güvenceli istihdama kavuşması için mücadele eder.
Her üyesini, sendikal ailenin eşit değerde bir parçası olarak gören Genel Sağlık-İş, üyelerinin
siyasi, kültürel, ekonomik ve demokratik hak ve menfaatlerini korumayı ve geliştirmeyi temel misyon
edinir.
Vizyonumuz
Genel Sağlık-İş, sağlık emekçilerinin güvenceli, liyakate dayalı, şiddetten uzak ve insan onuruna uygun koşullarda çalıştığı; yurttaşların ise bilimsel, eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ve parasız sağlık hizmetine erişebildiği bir sağlık sistemini tesis etmeyi hedefler.
Sendikamız, sadece sendikal hakları değil, aynı zamanda demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni, yurttaşların barış içinde yaşamasını, emek eksenli bir kamu yönetimi anlayışının egemen kılınmasını ve hukukun üstünlüğünü savunur. Bu bağlamda Genel Sağlık-İş, gerçek sendikacılığın ve toplumsal sorumluluğun güçlü bir temsilcisi olmayı vizyon edinmiştir.