Hemşire üyemizin Konya Ereğli Devlet Hastanesi'nde görev yaptığı dönemlerde yerine getirdiği icap nöbet görevleri nedeniyle kendisine icap nöbet ücreti ödenmemesi nedeniyle üyemiz tarafından talepte bulunulmuştur. Fakat idarenin icap nöbet ücreti ödenmesini talebini reddetmesi nedeniyle Konya 3. İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştır. Açılan davada, başvuru tarihinden geriye dönük 60 günlük süreci kapsayan icap nöbet ücreti hak edişlerinin üyemize ödenmesine karar verilmiştir. Fakat üyemiz, başvurusunu yaptığı andan, Konya 3. İdare Mahkemesi kararının verilmesine kadarki süreçte de yine icap nöbet görevleriyle görevlendirilmiş, fakat kendisine hiçbir ücret ödenmemiştir.
Üyemiz, Konya 3. İdare Mahkemesi kararının ardından davalı idareye tekrar başvurarak, "hem Konya 3. İdare Mahkemesi kararı doğrultusunda 60 günlük icap nöbet ücreti hak edişlerini hem de idareye daha önceki başvurusundan, Konya 3. İdare Mahkemesi kararının verildiği tarihe kadarki yaklaşık 1 yıllık icap nöbet ücreti hak edişlerini” talep etmiştir. İdare, bu kez de Mahkeme kararında geçen 60 günlük kısmı ödemiş, fakat söz edilen yaklaşık 1 yıllık kısmı ödememiştir.
Belirtilen yaklaşık 1 yıllık süreci kapsayan hak edişlerinin ödenmemesi nedeniyle üyemiz adına bu kez de, Konya 1. İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştır. Konya 1. İdare Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda “Bu durumda, davacı tarafından icap nöbet ücreti tutulmuş olmasına rağmen yargı kararını bertaraf edecek şekilde, resmi ıslak imzalı bir icap nöbet listesinin bulunmadığı veya davacıya icap nöbeti tutturulmadığı belirtilmek suretiyle davacının başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Buna göre davacıya tuttuğu icap nöbetleri için, 657 sayılı Kanunun Ek 33. maddesinin icap nöbeti ile ilgili hükümleri uyarınca icap nöbet ücreti ödenmesi gerektiği açık olduğundan, hak etmiş olduğu tüm icap nöbet ücretlerinin, mevzuatta belirtilen usulde hesaplaması yapılarak hak ediş tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir.” denilerek, DAHA ÖNCEKİ DAVA SÜRECİNDE ÜYEMİZE VERİLEN İCAP NÖBET GÖREVLERİ NEDENİYLE ÜYEMİZİN HAK ETMİŞ OLDUĞU İCAP NÖBET ÜCRETLERİNİN DE KENDİSİNE ÖDENMESİNE KARAR VERİLMİŞTİR.
Hukuka aykırılıklara doymayan idareciler, daha önce bir mahkeme kararı bulunmasına ve açılacak yeni bir davada da kazanım elde edileceğini bilmesine rağmen kişisel hırslarını, kurum menfaatlerinin önünde tutarak, üyemizin hak edişlerini ödememekte ısrar etmişler, fakat yine karşılarında Genel Sağlık-İş’i bulmuşlardır.
Genel Sağlık-İş olarak, hukuki zeminde “kendisine icap nöbeti verilen tüm sağlık çalışanlarının, icap nöbet ücretine kazanması gerektiğini savunmuştuk!” Vermiş olduğumuz hukuk mücadelesi neticesinde hem üyemizin hem de devam eden süreçte kendisine icap nöbeti verilen tüm sağlık çalışanlarının, icap nöbet ücretlerini alabilmesi için yine harika bir emsal karara imza atılarak, Genel Sağlık-İş farkı yine ortaya konulmuştur.
Yaşasın onurlu hukuk mücadelemiz!
Yaşasın Genel Sağlık-İş!
