CANIMIZA KASTEDEN BU SORUMSUZLUK ARTIK SON
BULSUN!
Depremin üzerinden 2 yılı aşkın bir süre
geçmesine rağmen, sendikamızın defalarca dile getirdiği üzere, deprem
bölgesinde görev yapan sağlık emekçileri hâlâ konteynerlarda, insan onuruna
yakışmayan koşullarda çalışmak ve yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Sağlık
emekçileri, bu ağır koşullar nedeniyle canından vazgeçecek derecede yıpranmış
ve tükenmiş durumdadır.
Konteyner koşullarında, temel yaşam ve çalışma
hakkından mahrum bırakılan sağlıkçıların her gün yaşadığı sorunlar, artık
telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurmaktadır. Ne yazık ki bir hemşire
meslektaşımızın Malatya’da bir konteyner kentte yaşamını yitirmesi, bu gerçeğin
en acı göstergesi olmuştur. İnönü Üniversitesinde görev yapan genç
meslektaşımızı intihara sürükleyen bu sorumsuzluğun hesabını soracağız!
Eğer sarayın şatafatı ve gösterişi için harcanan
milyarlar, halkın sağlığı ve kamu yararı için kullanılmış olsaydı; sağlık
emekçileri hâlâ konteynerlarda yaşamak zorunda kalmazdı; bizler de böyle acı
bir tabloyla karşı karşıya kalmazdık.
Genel Sağlık-İş olarak bir kez daha çağrımızı
yineliyoruz: Sağlık emekçilerinin insanca koşullarda yaşaması ve çalışması için
derhâl adım atılsın; toplumun sağlığı için kendi hayatını ortaya koyan sağlık
emekçilerinin sesi artık duyulsun!