Bu yıl 108’inci yıldönümünü kutladığımız Çanakkale Zaferi ile Ulusumuz, emperyalizme karşı savaşında gücünü bütün dünyaya göstermiş, ulusal bağımsızlık savaşımızın temelleri atılmıştır.
Emperyalist saldırılara karşı Çanakkale’de vatanını ve bağımsızlığını savunan Ulusumuz, tüm olanaksızlıklar içerisinde dünya tarihine geçen büyük bir zafer kazanmıştır.
Ebedi Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir.” dediği Çanakkale Savaşları, Atatürk'ü tarih sahnesine çıkarmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, kararlılığı, ileri görüşlülüğü, cephede uyguladığı taktik ve stratejilerle büyük bir askeri deha ve lider olduğunu ulusumuza ve dünyaya göstermiştir.
Çanakkale Savaşı sürecinde sağlık ordumuz da vatanseverliği, cesareti ve kahramanlığı ile bir destan yazmıştır. 1915 yılında Tıbbiye’ ye kaydolan 1. sınıf öğrencilerinin tamamı Çanakkale’de şehit düşmüş ve bu nedenle de Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane 1921 yılında hiç mezun verememiştir. Cephe gerisinde tahaffuzhane adı verilen merkezler kurulmuş, bu merkezlerde harp öncesi erlerin sağlık kontrolünü ve bulaşıcı hastalıklardan korunmak için aşılaması yapılmıştır. Çanakkale’de 9 ay süren muharebeler boyunca cepheden 110.220 yaralı, 70.939 hasta ve hava değişimine ihtiyacı olanlar hastanelere sevk edilmiştir. Hastanelerde bu süreçte 48.268 hasta, 22.619 yaralı tedavi edilmiş; sağlık çalışanlarının özverili çalışması ile cephede önemli bir bulaşıcı hastalık meydana gelmemiştir.
Genel Sağlık-İş; Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencilerinin Çanakkale’de yaktığı bağımsızlık ateşini yaşatmak, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan bilinci korumak, bu bilinci gelecek nesillere aktararak sonsuza kadar yaşatma kararlığındadır.
Genel Sağlık-İş olarak başta ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu topraklar için canlarını veren şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, Çanakkale muharebeleri süresince cephede ve gerisinde sağlık hizmetlerini omuzlayanları minnetle anıyoruz.
Dr. Derya Uğur
Genel Sağlık-İş Genel Başkanı
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş), sağlık ve sosyal
hizmet iş kolunda görev yapan, kamu emekçilerinin haklarını korumak ve geliştirmek için örgütlü
mücadeleyi esas alan, demokratik ve bağımsız bir sendikadır. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu çatısı
altında faaliyet gösteren sendikamız; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin insanca çalışma
koşullarına, insan onuruna yaraşır ücretlere ve güvenceli istihdama kavuşması için mücadele eder.
Her üyesini, sendikal ailenin eşit değerde bir parçası olarak gören Genel Sağlık-İş, üyelerinin
siyasi, kültürel, ekonomik ve demokratik hak ve menfaatlerini korumayı ve geliştirmeyi temel misyon
edinir.
Vizyonumuz
Genel Sağlık-İş, sağlık emekçilerinin güvenceli, liyakate dayalı, şiddetten uzak ve insan onuruna uygun koşullarda çalıştığı; yurttaşların ise bilimsel, eşit, ulaşılabilir, nitelikli, ve parasız sağlık hizmetine erişebildiği bir sağlık sistemini tesis etmeyi hedefler.
Sendikamız, sadece sendikal hakları değil, aynı zamanda demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni, yurttaşların barış içinde yaşamasını, emek eksenli bir kamu yönetimi anlayışının egemen kılınmasını ve hukukun üstünlüğünü savunur. Bu bağlamda Genel Sağlık-İş, gerçek sendikacılığın ve toplumsal sorumluluğun güçlü bir temsilcisi olmayı vizyon edinmiştir.