Genel Sağlık İş

Aşısı Olan Hastalıklardan Çocuklar Ölüyor: Bu Bir İhmal Değil, Bilinçli Bir Politikadır

Sakarya’da 8 yaşındaki Tarık Ediz Özkanlı’nın menenjit nedeniyle yaşamını yitirmesi, Türkiye’de koruyucu sağlık hizmetlerinin sistematik biçimde yok sayıldığını bir kez daha ortaya koymuştur. Aşısı olan, önlenebilir bir hastalıktan bir çocuğun ölmesi kader değil; açık bir siyasi tercihin sonucudur.

Menenjit aşıyla önlenebilir bir hastalıktır. Buna rağmen Sağlık Bakanlığı, yıllardır bu gerçeği görmezden gelmekte; menenjite karşı koruyucu aşıları ulusal aşı takvimine almamaktadır. Aileler, çocuklarını hayatta tutabilmek için özel sağlık kuruluşlarına mahkum edilmekte, on binlerce liralık bedeller ödemeye zorlanmaktadır. Maddi durumu iyi olan ailelerin çocukları yaşarken, maddi yetersizliklerle boğuşan ailelerin çocukları ölüme terk edilmektedir.

Bu tablo yalnızca çocukları değil, tüm toplumu tehdit etmektedir. Koruyucu sağlık hizmetlerini piyasaya devreden bu anlayış, bulaşıcı hastalıkların yayılmasının, önlenebilir salgınların ve artan sağlık yükünün doğrudan sorumlusudur. Çocukluk çağında yapılmayan her aşı, toplum sağlığına karşı işlenmiş bir suçtur.

Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğu açıktır. Önceki dönem Sağlık Bakanı tarafından ücretsiz HPV aşısı uygulanacağı kamuoyuna açıkça ilan edilmiş, ancak bu vaat bilinçli biçimde hayata geçirilmemiştir. Bugün HPV aşısı hala parayla satılmakta, rahim ağzı kanseri gibi önlenebilir hastalıklar kader gibi sunulmaktadır. Verilen sözlerin tutulmaması, bu ihmaller zincirinin tesadüf olmadığını açıkça göstermektedir.

Bu ülkede vatandaşların yaşam hakkı, açıkça ekonomik güce göre belirlenmektedir. Bu kabul edilemez bir adaletsizliktir. Sağlık Bakanlığı’nın atmadığı her adım, bu eşitsizliğin doğrudan sorumluluğunu taşımaktadır. Koruyucu sağlık hizmetlerini kamusal bir görev olmaktan çıkaran bu anlayış, çocuk ölümlerinin başlıca nedenidir.

Genel Sağlık-İş olarak buradan açıkça söylüyoruz:

Sağlık Bakanlığı’nı; başta menenjit olmak üzere HPV, rotavirüs ve Pneumo 23 aşılarını derhal ulusal aşı takvimine almaya, bu aşıları tüm çocuklara ve risk gruplarına ücretsiz, eşit ve erişilebilir biçimde sunmaya çağırıyoruz.

Her gecikme yeni kayıplar demektir. Yaşanan ve yaşanacak her önlenebilir ölümün sorumluluğu, bu politikayı sürdürenlerin üzerindedir.Aşısı olan bir hastalıktan tek bir çocuğun, tek bir yurttaşın daha ölmesini kabul etmiyoruz.

Aşı bir tercih değildir.

Aşı bir ayrıcalık değildir.

Aşı, devletin yerine getirmek zorunda olduğu kamusal bir yükümlülüktür.

Dr. Derya Uğur 

Genel Sağlık-İş Sendikası