Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri, mevcut sağlık sistemindeki çarpıklıkların artık gizlenemez hale geldiği adresler haline gelmiştir. Bugün, bu merkezlerde sadece dişler değil, emek de çürümektedir.
Genel Sağlık-İş olarak uzun süredir biz ADSM’ lerdeki
adaletsizlikleri kamuoyuna duyuruyor, sağlık emekçilerinin yaşadığı
eşitsizlikleri kararlılıkla ifşa ediyoruz. Ancak Sağlık Bakanlığı, ya
kulaklarını tıkamakta ya da deyim yerindeyse kaş yaparken göz çıkarmaktadır.
Sendikamız ağız ve diş sağlığı hizmeti veren kamu
kurumlarındaki bilimsellikten uzak ve insani olmayan çalışma koşullarını, sağlık emekçilerini yoksulluğa mahkum eden
utanç verici ücretlendirmeyi defaten gündeme getirmiş, Eylemlerle protesto
etmiştir.Ancak liyakatten uzak yönetim anlayışı, çözüm üretmek yerine sorunları
derinleştirmiştir.. Bugün ADSM’lerde görev yapan sağlık emekçilerinin canla
başla mücadele ettiği yetmezmiş gibi bir de ekonomik şiddetle karşı karşıya
bırakılmakta, çalışma şartları iyileştirilmediği gibi zaten yoksulluk bandında
aldıkları ücretler her geçen gün daha da düşürülmektedir.
Sağlık emekçilerinin ek ödemeleri ile ilgili mağduriyetler
yaşatılmakta, Sağlık bakanlığı tarafından deneme yanılma yöntemi ile çalışma
barışını bozulmaktadır.
Unutulmamalıdır:
Sağlık hizmeti bir ekip işidir. Tedavi süreci yalnızca hekimin değil,
asistanın, teknisyenin, memurun, temizlik görevlisinin ortak emeğiyle yürütülür.
İnsan hayatına dokunan bu zorlu görevlerin karşılığı sefalet değil, insanca
yaşamaktır.
Oysa siyasi iktidar eliyle sağlık emekçilerimin getirildiği
acı tabloyu biraz sıralayalım:
Bu merkezlerde istihdam edilen personel sayısının yetersiz
olması nedeniyle mevcut personelin iş yükünü insanüstü boyutlara ulaştırmıştır.
Defalarca MHRS sürelerinin kısa olduğunu tedavi için yeterli
olmadığını dile getirdiğimiz halde , hiçbir olumlu adım atmamış; hem hizmet
bekleyen hastayı hem de mesleğini icra etmeye çalışan sağlık emekçilerini
mağdur etmiştir.
Bu merkezlerdeki oda yetersizliği nedeniyle hasta
mahremiyetini hiçe saymakta, hasta haklarına aykırı davranmaktadır.
Kalitesiz tıbbi malzemelerle nitelikli hizmet verildiğini iddia etmektedir.
Bakanlığın adeta kendi haline bıraktığı bu merkezlerde sağlık emekçilerinin olası şiddet vakalarına karşı korunmasına ilişkin en ufak bir tedbir almamaktadır.
Bu merkezlerde gün boyu insanüstü bir mesai harcayan, yurttaşların sağlığına kavuşması için fedakarca emek veren çalışanların ücretleri, insan onuruna yaraşır hale getirmemektedir.
ADSM’ler adeta dolgu tutmayacak hale getirilmiş, çürümeyi
hızlandırılmıştır.
• Tüm bu
sorunlarımızın çözümü için taleplerimizi sıralıyoruz.
23 yıllık iktidarınızın hayata geçirdiği,övündüğünüz Sağlıkta Dönüşüm Programınıza son vermelisiniz, Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu, halkçı sağlık politikalarına acilen geçilmelidir.
• Sağlık
emekçileri ödeyemedikleri faturaları, kirayı, çocuğunun okul masrafını değil
sadece hastalarını düşünebilecekleri ücretler almayı ve bu ücretleri “taban,
teşvik, sabit” gibi sürpriz iniş-çıkışlarla değil, “emekliliğe yansıyan tek
kalem maaş” olarak elde etmeyi talep etmektedir. İnsani değerlere olduğu kadar
iş kanuna da yaslanan bu haklı talep, daha fazla görmezden gelinmemelidir.
• 2008 öncesi
ve sonrası göreve başlayanların hak kayıpları giderilmelidir.
• Enflasyon
farkı tüm ücretlere aylık yansıtılmalı, kamu emekçilerinin alım gücü
korunmalıdır.
• Sözleşmeli
modellere son verilerek kadrolu, güvenceli çalışma modeli esas alınmalıdır.
• Ağız ve diş
sağlığı çalışanları için taleplerimiz ise
• Diş
hekimlerinin dört el kuralına uygun olarak personel ihtiyacı giderilmelidir.
• MHRS
süreleri hekim tarafından belirlenmelidir.
• Mesai dışı
vardiyalı çalışma modellerine son verilmelidir.
• Görev
tanımlarına aykırı görevlendirmelere son verilmelidir.
• Yandaş
sendikaların talimatı ile iş gören yöneticilerin görevlerine son verilmeli,
liyakat esas alınmalıdır.
• Sarı
sendikalardan olmayan sağlık emekçilerine uygulanan keyfi görevlendirmelere son
verilmelidir.
Görünen o ki her Tıp Bayramı’nda sağlık emekçilerine “Sizin hakkınız ödenmez” diyerek alkış dağıtanların “ödenmez” lafı, bir övgüden çok bir ilandır. O zaman biz de ilan edelim: Ödeyeceksiniz!
Artık yeter! Bugün ADSM’lerde büyüyen çürük yarın tüm
sistemi kangrene çevirmeye yetecektir.
Tüm vatandaşların olduğu gibi sağlık emekçisinin de sizden
alacağı var!
Oldu bittiye getiremeyeceksiniz.
Genel Sağlık-İş buradadır.
Mücadele buradadır.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Derya UĞUR Genel Sağlık-İş Genel Başkanı