Bilindiği üzere, 1219
sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un Ek-12. maddesi
gereğince; kamu veya özel sağlık kuruluşlarında sağlık hizmeti sunan tabipler,
diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, tıbbi kötü
uygulama nedeniyle kendilerinden talep edilebilecek zararlar ile kurumlarınca
kendilerine yapılacak rüculara karşı sigorta yaptırmak zorundadırlar.
Kanunun
bu düzenlemesi gereğince, Hazine Müsteşarlığı’nca 21.07.2010 tarih ve 27648
sayılı Resmi Gazetede Tıbbi
Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları
yayınlamıştır. Bu şartların A.1 Sigortanın Konusu başlığı altında, sigorta
poliçesinin kapsamı ve hangi durumlarda hangi branşlar için geçerli olacağı
düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince kamu kurum kuruluşlarında görev yapan bir
hekim, kendi görev yeri ve branşı dışındaki görevlendirmelerde de rizikonun
gerçekleşmesi halinde poliçe kapsamında olacağı düzenlenmiş ve hekimler poliçe
ile güvence altına alınmıştır.
Mevcut durumda, Zorunlu Mali Sorumluluk
Sigortası ile ilgili 3 temel sorun tespit edilmiştir:
1-) Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçeleri bakımından en riskli grup
için sigorta poliçesi, yalnızca 800.000,00 TL teminat tutarı sağlamaktadır.
Fakat gerek üyelerimizden aldığımız gerekse sahada bizzat gördüğümüz olaylar
bakımından son dönemlerde tıbbi uygulama hatası iddiasına dayanan davalarda çok
yüksek tazminat tutarlarının talep edildiği görülmektedir. Hal böyle olunca,
her ne kadar tazminat tutarı, idare tarafından karşılansa da rücu riski dikkate
alındığında, sigorta teminatı dışında kalan tazminat tutarları sağlık
çalışanlarının karşılayamayacağı boyuta ulaşmıştır.
2-) 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un
Ek-12. maddesi dikkate alındığında, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, kamu
veya özel sağlık kuruluşlarında görev yapan / çalışan “yalnızca” sağlık hizmeti
sunan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanları
kapsamaktadır. Oysaki tabip, uzman tabip ve diş tabipleri kadar diğer sağlık
çalışanları da tıbbi uygulama hatası iddiası nedeniyle açılan davalarda ilgili
işlemin içerisinde bulunmaktadır. Bu nedenle Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
kapsamının, 1219 sayılı Kanun ile Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık
Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair
Yönetmelikte görev tanımları düzenlenen sağlık çalışanları da dahil olmak üzere
tüm sağlık çalışanları için genişletilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
3-) 1219 sayılı Kanunun Ek-12. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Kamu sağlık
kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olanlar, tıbbi kötü uygulama nedeniyle kendilerinden
talep edilebilecek zararlar ile kurumlarınca kendilerine yapılacak rüculara
karşı sigorta yaptırmak zorundadır. Bu
sigorta priminin yarısı kendileri tarafından, diğer yarısı döner sermayesi
bulunan kurumlarda döner sermayeden, döner sermayesi bulunmayan kurumlarda
kurum bütçelerinden ödenir.” Söz konusu düzenleme nedeniyle ZMSS
primlerinin yarısı, sağlık çalışanları tarafından ödenmek zorunda
kalınmaktadır. Oysaki, adına ZMSS yapılan sağlık çalışanı, söz konusu sağlık
hizmetini kamu adına ifa etmektedir. ZMSS prim tutarının tamamının, kamu tarafından
ödenmesi gerekmektedir.
Belirtilen 3
hususla ilgili uygulama ihtilaflarının giderilmesi ve sağlık çalışanlarının
mağduriyetlerinin giderilmesi için Sendikamız Genel Sağlık-İş, Hazine ve Maliye
Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı nezdinde gerekli başvurular yapılmıştır.
Bazıları sağlık çalışanların sorunlarını görmezden gelirken, bazıları ise bu
sorunların farkına varmadan derin bir uykudayken, Genel Sağlık-İş yine sahanın
sesine kulak vererek, mağduriyetleri gidermek üzere aksiyon alan tarafta
olmuştur. Genel Sağlık-İş, bu zamana kadar sağlık emekçilerinin haklarını
koruduğu gibi bundan sonraki süreçte de sağlık emekçilerinin mağduriyetlerini
gidermek adına var gücüyle çalışmaya devam edecektir!