Ü
Y
E
L
İ
K

Hükümete, Yargıya ve İdareye Açık Çağrı!

Hükümete, Yargıya ve İdareye Açık Çağrı! Hükümete, Yargıya ve İdareye Açık Çağrı!

15 Temmuz 2016 Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok önemli ve çok acı bir tarihtir. Devletin içine (ki Cumhurbaşkanı yaverinden Genelkurmay Başkanının emir subayına kadar) yerleşmiş yasa dışı FETÖ örgütü ve bunun uzantıları, demokrasiyi ortadan kaldırmak için halkın vergisi ile alınan silahı, uçağı, tankı ve gemiyi kullanarak halka silah doğrultmuş ve yüzlerce insanı acımazsızca şehit etmiştir. Bu ve benzeri yapıların devlet içindeki her kademedeki uzantılarının temizlenmesi ve hak ettikleri ceza ile cezalandırılmaları gerekmektedir.

Ancak 15 Temmuz tarihinden beri devam eden süreç kamu çalışanlarını endişelendirir bir hal almıştır. Her ne kadar Başbakan “bir sürek avına çıkmadık” dese de uygulamaların hiç de öyle olmadığı görülmektedir.

Örneğin;

-Kamu görevlilerine gönderilen evet-hayır formları ile örgüt bağlantısını tespit etmeye çalışanlar,

-Tüm personele mail göndererek “bildiğiniz FETÖ’cüleri ihbar edin diyenler,

-Kamu idarecilerine yazı yazarak sizin bölümde FETÖ’cü var mı diyen amirler,

-Aralarında husumet olan amirin memuru, memurun amiri FETÖ’cü diye ihbar etmeleri,

-Vatandaşın artık her olayı bu yapılanmayla ilişkilendirmesi,

-Sorgusuz ve sualsiz görevden uzaklaştırmalar, gözaltılar, tutuklamalar,

-30 günlük gözaltı süresi,

Normal zamanlarda hak ihlaline uğrayan kişi hakkını adalet önünde arayabilmektedir. Ancak bilinmelidir ki “hukuka” en çok bu günlerde ihtiyaç duyulmaktadır. Ellerine sınırsız yetkiler verilen hakimler, savcılar, polisler ve idareciler en çok bu günlerde hukuk içinde davranmalı masum insanların, memurların işleri, ekmekleri ve özgürlükleri ile ilgili kararlar verirken bir kez daha düşünmelidirler. Uzak değil tarih içinde kısa bir zaman diyebileceğimiz 3-5 yıl önce “Balyoz” “Ergenekon” gibi davalarda müebbet hapis cezaları verilen komutanların, askerlerin bugün özgürlükleri ile iade-i itibar ile tekrar görevlerine dönmeleri için yollar aranmaktadır. Hükümet ise bu işlemleri yaparken tüm bu süreçten sorumluluğu yokmuşcasına kahramanlık naraları atmaktadır.

Genel Sağlık-İş olarak; tüm hükümet yetkililerine, yargıya ve idari yapıda görev yapan tüm kamu görevlilerine açık çağrıda bulunuyoruz. Bundan bir süre sonra yine “pardon” “kandırılmışız”, “bizi yanıltmışlar”, “en yakınımızdakilermiş göremedik”, “millet bizi affetsin” demek istemiyorsanız, masum insanların hayatlarını, onurlarını ekmeklerini suçsuz yere kaybetmesini istemiyorsanız, akla karayı, suçluyla masumu birbirine karıştırmadan görevlerinizi objektif ve hukuk içinde yapınız. Tarih bize göstermiştir ki hukuktan, laiklikten, demokrasi ve özgürlüklerden ayrılan kişiler ve kurumlar gün gelip yine tarih ve hukuk önünde hesap vermişlerdir.

Bugüne kadar her platformda söylediğimizi bir kez daha tekrarlamak gerekirse;  Türkiye’mizin çağdaş uygarlık yolu Mustafa Kemal Atatürk’ün ışıklı akıl ve bilim yoludur, iyi işleyen ve her ne olursa olsun adaletten ödün vermeyen bir hukuk yoludur, laik demokratik bir yapı, iş barışı, emek ve özgürlük yoludur.

                                                                Zekiye BACAKSIZ

                                                    Genel Sağlık-İş Genel Başkanı